SON DAKİKA HABERİ: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Vahdettin Köşkü’nde görüştü.
İki lider Türkiye-Irak ilişkileri ile bölgesel ve küresel konuları ele aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan kabulde, Türkiye ile Irak’ın köklü tarihi ve kültürel bağları bulunan iki komşu ülke olduğunu, ilişkileri geliştirmenin ve Kalkınma Yolu Projesi başta olmak üzere iş birliği fırsatlarını değerlendirmenin iki ülke için de sayısız fayda sağlayacağını, bunun için gerekli adımları kararlılıkla atmaya devam edeceklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütlerinin hem Türkiye hem Irak için güvenlik riskleri oluşturduğunu, tüm terör örgütleri ile ayrımsız mücadelenin iki ülkenin de huzur ve istikrarına hizmet edeceğini, Irak hükümetinin PKK/KCK terör örgütü ile mücadeleye ilişkin attığı olumlu adımların Türkiye’yi memnun ettiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgede giderek yayılan İsrail saldırganlığının hem bölge hem dünya barışı için bir tehdit olduğunu, bunu önlemek barış ve huzuru sağlamak için başta bölge ülkeleri olmak üzere uluslararası toplumun dayanışma içinde hareket etmesinin gerektiğini, Türkiye’nin barış için çabalarını sürdüreceğini söyledi.
Bağdat’taki Kalkınma Yolu Zirvesi’nde mutabakat deklerasyonu imzalandı!
Kalkınma Yolu Projesi, 1200 kilometrelik demir yolu ve otoyol ile Türkiye’yi Basra Körfezi’ndeki Faw Limanı’na bağlayacak. Yeni İpek Yolu olarak tanımlanan proje, Avrupa’dan Körfez ülkelerine kadar geniş bir bölgeyi etkileyecek ve ortak fayda üretecek.
Temelleri 2005 yılında atılan Basra Körfezi’nden başlayarak Divaniye, Necef, Kerbela, Bağdat ve Musul gibi Irak’ın önemli kentlerini aşarak Türkiye’ye, dolayısıyla Avrupa’ya ulaşacak Kalkınma Yolu Projesi’nde somut adımlar atılmaya başlanıyor.
Geçtiğimiz günlerde Irak Başbakanı Şiya es-Sudani’nin Türkiye ziyareti, Kalkınma Yolu Projesi’nde iki ülke arasında anlayış birliği olduğunu ortaya koydu. Öyle ki, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, projeyi yeni İpek Yolu olarak tanımladı ve önemini vurgulamıştı:
“Basra’dan Türkiye sınırına uzanan kara ve demir yolu ulaştırma koridoru inşasına yönelik ‘Kalkınma Yolu Projesi’nin hayata geçirilmesi için birlikte çalışma kararlılığımızı vurguladık. Bu vesileyle de bu çalışmayı yürütecek olan bakan arkadaşlarımızı görevlendiriyoruz. Kabul ettiğimiz Ankara Bildirisi ile bu hedef doğrultusunda ortak çalışma irademizi gösteren kritik bir adım attık. Kalkınma Yolu sadece Türkiye ile Irak için değil, tüm bölge için stratejik öneme haiz, yüksek bir projedir. Bu yolun inşasıyla ortaya çıkacak katma değerden, Avrupa’dan Körfez’e kadar geniş bir coğrafyada milyonlarca insan faydalanacaktır. Bölgesel işbirliğini güçlendirecek, ticaretimizi geliştirecek, beşeri münasebetlerimizi tahkim edecek bu projeyle, diğer kardeş ülkelerin de yakından ilgilendiğini biliyoruz. İnşallah onların da katılımıyla ‘Kalkınma Yolu Projesi’ni bölgemizin yeni İpek Yolu haline dönüştüreceğimize inanıyorum.”
Esasen tarihi İpek Yolu’nun canlandırılması için stratejik önem taşıyan ve Türkiye’den başlayarak Kafkaslar’a, oradan da Hazar Denizi’ni aşarak Türkmenistan ve Kazakistan’ı takiben Orta Asya ve Çin’e ulaşan Orta Koridor’un önemi her geçen gün artıyor.
Rusya’nın içinde bulunduğu “Kuzey Koridoru” ile İran’ın içinde yer aldığı “Güney Koridoru”na alternatif oluşturan Orta Koridor, Çin ile Avrupa’nın bütünleşmesi adına önemli bir yere sahip bulunuyor. Pekin’den Londra’ya uzanan bu hat, yıllık 600 milyar doları aşkın ticaret trafiğinin kalbinde yer alıyor.
Çin’i ve bölge ülkelerini Orta Doğu ve Avrupa’ya bağlayan Kuzey ve Güney koridorları da “jeopolitik konumları açısından sıkıntı yaşanabilme ihtimali yüksek” hatlar kategorisinde yer alıyor. Özellikle Suriye ve Irak dahil Orta Doğu’daki istikrarsızlıklar Güney Koridoru’ndaki riski artırırken Kuzey Koridoru da Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan olumsuz etkilendi. Bu durum Orta Koridor’un stratejik önemini artırdı.
Orta Koridor’un geçtiği Türkiye’nin Asya-Avrupa bağlamında stratejik geçiş güzergahlarının tamamını kontrol ediyor olması da ülkeyi projede kilit konumuna getirdi.
İşte, Kalkınma Yolu Projesi’nin de Orta Koridorun artan değerine katkı yapacağı değerlendiriliyor. Peki, Kalkınma Yolu Projesi nedir? Türkiye ve bölge için ne anlam ifade ediyor?
Hikayenin başlangıcı: Büyük Faw Limanı
Basra yerel idaresi, 2005 yılında, Basra Körfezi’ne açılan Faw Yarımadası’nda yaklaşık 5 milyar dolarlık bütçe ile bölgenin en büyük limanının inşa edilmesini hükümete teklif eder. Hikaye de böylece başlamış olur.
Esasen proje, Irak’ın kendi ihtiyaçları için oldukça büyük. Projenin anlamlı hale gelmesi iki şarta bağlıdır. Bunlardan birincisi, kurulacak limandan 3. Ülkelere mal taşınması hedeflenmelidir. İkincisi ise, projeye destek verecek ve projenin değerini artıracak bölge ülkeleriyle işbirliğine gitmektir.
Irak, bu hedefle Faw Limanı çalışmalarına başladı. Bu limanın, ilk gemiyi Eylül 2024’te ağırlaması ve 2025’te ise tamamen açılması bekleniyor. Bu durum ise limandan komşulara stratejik bir yol inşa etme telaşını ikiye katladı. Çünkü böyle bir yol olmazsa liman açıldıktan sonra işe yaramaz hâle gelebilir.
Bağdat’taki Kalkınma Yolu Zirvesi’nde mutabakat deklerasyonu imzalandı!
KAYNAK: İHA, AA
DÜNYA
23 Aralık 2024DÜNYA
23 Aralık 2024DÜNYA
23 Aralık 2024GÜNDEM
23 Aralık 2024DÜNYA
23 Aralık 2024KÜLTÜR SANAT
23 Aralık 2024DÜNYA
23 Aralık 2024