İran'ın İsrail'e füzelerle saldırmasının ardından petrol fiyatları nasıl etkilenir? Esas risk ne?- Ekonomi haberleri – Enerji Haberleri

İran'ın İsrail'e yönelik füze saldırısının ardından petrol fiyatlarının yükselmesi enerji piyasalarında önemli soruları da gündeme getirdi. Habertürk'ün sorularını yanıtlayan Bloomberg Intelligence Petrol Analisti Salih Yılmaz'a göre, İsrail'in bu saldırılara nasıl karşılık vereceği bu konu üzerinde asıl belirleyici olacak. İran'ın petrol tesisleri hedef alınırsa ya da ciddi bir yaptırım gerçekleşirse günde 1,7 milyon varillik ihracat ciddi şekilde aksayabilir. Ancak bu süreçte asıl risk daha farklı. Peki İsrail'in İran'a olası saldırısı petrol fiyatlarını nasıl etkiler? Orta Doğu'daki gerilimlere rağmen fiyatlara etkinin bugüne kadar...

Geçtiğimiz yıl 7 Ekim'de İsrail-Hamas arasında başlayan çatışmadan bu yana petrol piyasasında sınırlı aksama yaşanmış, ABD'nin artan üretimi ve Çin'in zayıf talebi nedeniyle fiyatlar baskı altında kalmıştı.

Ancak İran'ın İsrail'e füzelerle saldırmasının ardından petrol fiyatlarının 78 dolara kadar çıkması sonrası pek çok soru işareti ve endişeleri de beraberinde geldi. İran'ın petrol tesislerinin hedef alınması küresel petrol piyasalarını nasıl etkileyebilir?

"İSRAİL'İN İRAN'IN SALDIRILARINA NASIL KARŞILILIK VERECEĞİ ÇOK ÖNEMLİ"

Haberturk.com Enerji Editörü İrem Kuşoğlu Görgü'nün sorularını yanıtlayan Bloomberg Intelligence Petrol Analisti Salih Yılmaz'a göre İsrail'in İran'ın 1 Ekim'de gerçekleştirdiği saldırılara nasıl karşılık vereceği şimdi çok önemli. Gerek yaptırım gerek ise doğrudan tesislere saldırı İran'in günde yaklaşık 1.7 milyon varillik petrol ihracatını ciddi bir şekilde etkileyebilir.

Peki olası bir saldırı ve arz kaybı noktasında OPEC+'ın kapasitesi, olası arz kayıplarını yeterince karşılayabilir mi? Yılmaz konuya ilişkin "Bu miktar aslinda Suudi Arabistan ve diger OPEC üye ülkelerini yedek kapasitesinden yani toplam yaklaşık günde 6 milyon varil olan 'spare capacity'sinden daha düşük. O yüzden ilk etapta bu arz kaybı OPEC ve OPEC+ tarafından kapatılabilir. Ki bu da beklenmedik arz kayıplarına karşı biraz koruma sağlıyor. Petrol fiyatının aşırı bir şekilde yükselmemesinin sebeplerinden biri de bu" dese de "Ama bu olası durumdaki esas risk İran'ın Hürmüz Boğazı'nı kapatması olur. Bu Boğaz'dan günde 20 milyon varilden fazla petrol geçtiği için, bunun petrol piyasası ve petrol fiyatlarında çok daha büyük etkisi olur" diye ekliyor.

Görsel: Bloomberg

"İSRAİL'İN İRAN'DAKİ TESİSLERE DİREK SALDIRISI MİSİLLEME DÖNGÜSÜNÜN BAŞLANGICI OLABİLİR"

Yılmaz'ın da vurguladığı Umman-İran arasında yer alan ve Basra ile Umman körfezlerini birbirine bağlayan Hürmüz Boğazı, dünyada enerji endüstrisinde stratejik ve kritik bir öneme sahip.

Tahran yönetimi daha önce defalarca Hürmüz Boğazı'nda yaşanacak aksaklığın, Orta Doğu'dan büyük miktarlarda petrol sevkiyatı yapan onlarca ülkenin yanı sıra Hindistan ve Çin üzerindeki yansımalarına dikkati çekerek elindeki bu kozu öne sürerek 'kapatma' tehdidinde bulunmuştu.

Peki Hürmüz Boğazı'nda olası bir kapatma/aksama ihtimali ne kadar gerçekçi ve bu durum petrol piyasaları üzerinde nasıl etki yaratır?

"Şimdilik bu senaryo bizim 'baz' senaryomuz değil" diyen Yılmaz "Ama İsrail'in İran'ın 1 Ekim'de gerçekleştirdiği saldırılara nasıl karşılık vereceği şimdi çok önemli. İsrail'in İran'daki önemli petrol tesislerine direk saldırma kararı alırsa, bu 'retaliatory cycle' dediğimiz misilleme döngüsünün başlangıcı olabilir ve İran da Hürmüz Boğazı'nı kapatarak karşılık verebilir. Bu senaryo ihtimali düşük bile olsa imkansız diyemeyiz" diye ekliyor.

Onlarca yıldır, petrol zengini bölgedeki çatışmalar sıklıkla petrol piyasalarını korkuttu ve ekonomiyi etkiledi. İsrail'in İran ile çatışmasının sonraki aşamaları, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun füze saldırılarına nasıl karşılık vereceğinin tartışıldığı ve İran'ın petrol sahaları ile nükleer tesislerinin potansiyel hedefler olarak belirdiği bir ortamda, piyasanın sağlamlığını onlarca yıldır görülmemiş bir şekilde teste maruz kalabilir.

Ancak tüm bu risklere karşın son dönemlerde kritik sayılabilecek Orta Doğu krizlerine rağmen petrol fiyatlarının üzerindeki etkinin minimal kalıyor.

ORTA DOĞU'DAKİ KRİZLERE RAĞMEN PİYASANIN 'PANİK' OLMAMASININ ASIL NEDENLERİ NE?

Petrol fiyatları son olarak Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısından kısa bir süre sonra, Mart 2022'de varil başına 124 dolara yakın bir zirveye ulaşarak benzin fiyatlarını ABD'de rekor seviyeye taşıdı.

Gerilimlerin petrol fiyatlarının üzerindeki etkinin minimal kalmasının ve pazarın bu tür şokları absorbe etme yeteneğinde piyasa tepkilerinin rolü nasıl?

Data: Trading Economics

Yılmaz'a göre bunun 2 sebebi var. İlk nedeni gerginlik seviyelerinin yüksek olmasına rağmen krizlerin petrol arzında ve petrol akışında doğrudan bir etkisi olmaması. Buna göre ciddi bir arz kesintisi olmadığı sürece petrol fiyatlarında yükselme limitli olmaya devam edebilir. İkinci sebep ise OPEC+'ın yedek kapasitesi. Bu kapasite beklenmedik arz kesintilerine karşı koruma sağlıyor, bu da fiyatların ve tepkilerin daha düşük olmasına neden oluyor.

Petrol fiyatları üzerinde şu an için sınırlı bir etki görülüyor. Tüm risk faktörlerine karşın, petrol piyasaları Orta Doğu'daki belirsizliklere karşı temkinli davranmaya devam ediyor ancak bölgedeki gerilimlerin tırmanması halinde fiyatlarda yeni dalgalanmalar kaçınılmaz olabilir. Bu noktada ise gözler İsrail ile İran'ın karşılıklı yanıt verip vermeyeceğinde olacak...

* Haberin görselleri Associated Press ve Anadolu Ajansı'ndan servis edilmiştir.

Benzer Videolar